Ege'nin Kalbinde Yaşayan Tarih; Cunda Adası
Ege denizinin kalbinde Batı Anadolu Bölgesi'nin deniz kesişme yolları arasında bulunan Cunda Adası, Türkiye'nin Ege denizi sınırlarındaki 4. büyük adasıdır. Hem önemli bir tarihi miras hem de bir turizm cenneti olan Ada, halen kendi içerisinde yapısını yaşatan özel ve samimi bir değerdir. Bu önemli tarihi değer, Balıkesir'in Ayvalık ilçesine bağlı olarak yerleşime açık en keyifli yaşam bölgelerinden birisidir.
Cunda Adası Tarihçesi
Bugün bilinen adı Cunda Adası olmasına rağmen aslında Alibey Adası olarak da adlandırılmaktadır. Hatta Alibey Adası eski zamanlarda Moshonisia yani Türkçede Kokulu Ada olarak da adlandırılırdı. Ayvalık sahilinden ulaşılan irili ufaklı toplam 22 ada içerisinde neredeyse en büyüğü ve yerleşime açık olarak halen yaşamın sürdüğü tek ada Cunda Adasıdır. Tarih boyunca medeniyetin sürdüğü bu Ada, Piri Reis'in Kitab-ı Bahriye eserinde de geçen Yund Adaları içerisinde yer almaktadır.
Bugün Ayvalık ilçesine bağlı olması ile birlikte Cunda Adası aslında Ege denizinde çok eski zamanlardan bu yana kullanılan bir Rum kasabasıdır. Bugün adada hala Rum medeniyetinin izleri görülmek ile birlikte tarihi eserler arasında da bu medeniyetten birçok iz bulunmaktadır. Ada çok uzun yıllar boyunca Rumlar tarafından bir yerleşim yeri olarak kullanılırken, Kurtuluş Savaşı döneminde yüksek kahramanlık gösteren Yarbay Ali Çetinkaya anısına adı değiştirilerek Alibey Adası olarak adlandırılmıştır.
M.Ö. 1500 yıllarında Rumlar tarafından yerleşilmiş Adada 1821 yılına kadar bu durum devam etmiştir. 1821 yılında bölgede yaşanan bir milliyetçi isyan sonrasında Rumların baskın olduğu bu yaşam kültürü değişime uğramaya başlarken, 1880 yılında Ayvalık önemli bir liman kenti haline gelmiş ve yine de Rum halk yaşasa da bölgede Türk nüfus da artmaya başlamıştır. 1920'li yıllarda gerçekleştirilen mübadele sonrasında Rum halkı adadan ayrılırken, Rum halkı yerine Giritli Müslümanlar yerleştirilmiştir. Bu tarihlerden sonra Türk toprağı olarak Cunda Adası yıllar boyunca kendine has sakin bir bölge iken Ayvalık ilçesinin turizm sayesinde giderek değer kazanması ile çok önemli bir konuma ulaşmıştır.
Günümüzün Cunda Adası
Cunda Adası, günümüzde Türkiye'nin çok önemli turistik bölgeleri arasında yer almak ile birlikte bugün özellikle aktif turizm döneminde on binlerce kişinin ziyaret ettiği bir noktadır. Günümüzde yaklaşık 70 bin nüfusu bulunan Ayvalık ilçesi içerisinde yerleşik olarak takriben 3000 civarı bir nüfus Alibey Adası sınırlarında bulunmaktadır. Yaz aylarında yerleşik yaklaşık 20 bin nüfusu bulunan Ada, halen önemli bir yaşlı nüfusa da sahip olurken, bu yaşlı nüfus içerisinde hem Rum hem Türk kültürü ile yaşayan bir halk yer almaktadır.
Sponsorlu Bağlantılar
Cunda Adası Ve Turizm
Cunda Adası'nda geçim kaynağı ve yaşam kültürü denildiğinde en fazla ön plana çıkan kavram elbette ki turizm olmaktadır. Çünkü yakın tarih ile birlikte Türkiye'nin turizm merkezleri arasına girmeyi başarmış olan Alibey Adası, bilhassa sahil şeridi, tarihi noktaları, Milli Park bölgesi ve kendine has kültürü ile bambaşka bir turizm deneyimi sunmaktadır. Bu nedenle özellikle yaz mevsiminde yerli ve yabancı turistler tarafından akın edilen bir bölgedir. Aslında Ada halkı turizm dışında zeytincilik ve balıkçılık sayesinde de önemli bir gelir kaynağına sahip olmakla birlikte bu ürünler dahi yaz mevsiminde turistlere sunularak, çok daha büyük bir gelir elde edilmektedir.
Cunda Adası Gezilecek Yerler
Cunda Manastırları
Cunda Adası’nda ziyaret edebileceğiniz birçok tarihi manastır yer almaktadır. Çünkü tarih boyunca Rumlar tarafından bir yerleşim yeri olarak kullanılmış bu Ada, özellikle Hıristiyanlar tarafından da eğitim ve ibadet bölgesi olarak da sakin yapısı ile seçilmiştir. Adada bulunan manastırlar arasında örneğin Çamlı Manastır, bir diğer ismi ile Taksiyarhis Kilisesi bugün bir müze olarak hizmet vermektedir. Kilise 2011 yılında Koç ailesi tarafından restore edildikten sonra bugün İstanbul ve Ankara'da örnekleri bulunan Rahmi Koç müzeleri ile benzer bir yapı şeklinde ziyarete açılmıştır. Çünkü müze içerisinde diğer Rahmi Koç müzelerinde olduğu gibi antika araçlar ve oyuncaklar ile çok keyifli bir sergi alanı sağlanırken, kolaylıkla yürüyerek ulaşılan bir noktada bulunmaktadır.
Diğer örnekler arasında bulunan Ayışığı Manastırı ise epey zahmetli bir ulaşım gerektirse de tarih içerisinde Rum halkının boşalttığı ve sonrasında 2012 yılında Suzan Sabancı Dinçer tarafından restore edilen bir yapıdır.
Ayios Apostolos Manastırı ise köprüden sonra hemen 500 metre sonra küçük bir tepecik üzerinde yer alırken, Tavuk Adası Manastırı ise adanın tam karşısında bulunan Tavuk Adası üzerinde yer almaktadır. Yine komşu adalardan biri üzerinden Patriça körfezinin ortasında bulunan Güvercinada Manastırı da ziyaret edilebilir.
Cunda Yel Değirmeni
Ada'nın simgelerinden biri olan yel değirmeni, 1997 yılında Koç ailesi tarafından restore edilmiştir. Hemen yanı başında yer alan Agios Yannis kilisesi ile birlikte bugün Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı olarak kullanılan yapı, görülmesi gereken en önemli turistik noktalarından birisidir. Bugün adada halen işletilen ve kullanılan yel değirmenleri olduğu gibi sadece turistik amaçlı olarak ziyarete açık olan ve muhteşem manzara sunan yapılar arasında yer almaktadır.
Despotun Evi
Bir zamanlar Papazın Evi olarak tanınan Despotun Evi adanın en ihtişamlı Rum konakları arasında bulunmaktadır. Ayvalık sahilinden ve deniz yolundan ulaşırken görebileceğiniz en muhteşem ve görkemli yapılar arasında bulunan bu, bina yaklaşık 200 yıllık bir tarihe sahiptir. 19. yüzyılda adada yaşamış Despot isimli bir zengin tarafından inşa edilmiş ve kullanmış bu malikane, sonrasında kundaklanmış ve sahibi öldürülmüştür. Osmanlı İmparatorluğu bu binayı hükümet binası olarak kullanırken, mübadele sonrasında öksüzler yurdu olarak kullanmıştır. Sonrasında uzun bir dönem atıl halde duran bina yakın geçmişte restore edilerek bir otele dönüştürülmüştür.
Cunda Taş Kahve
Ada'nın deniz kıyısındaki 150 yıllık Taş Kahvesi özellikle vitraylı camlar ile yapılmış süslemeleri, tavanında uçan kuşları ve neo-klasik taş bina yapısıyla çok muhteşem bir nokta oluşturmaktadır. Aslında eskisi gibi denize sıfır olmasa da zamanında Cunda halkının eğlenceler ve müzikli akşamlar için kullandığı Taş Kahve bugün özellikle meşhur Ayvalık tostu, sakızlı Türk kahvesi ve dondurmaları ile bilinen en keyifli dinlenme noktalarından birisidir.
Cunda Plajları
Bilhassa yaz mevsiminde Cunda’da bulunan herkesin değerlendirmesi gereken Cunda plajları genellikle adanın arka kısmında bulunmak ile birlikte Ortunç koyu gibi noktalar Ege denizi keyfi için tercih edilebilir. Kayalıklardan denize girdiğiniz bu koy dışında aslında aynı bölge içerisinde özel kamping ve plaj işletmeleri de bulunmaktadır.
Adada seçilebilecek diğer plajlar arasında en popüler noktalardan biri olan Patriça koyu, kumlu ve sığ denizi ile birlikte çocuklar tarafından da çok sevilmektedir. Yine bu bölgede de plaj işletmeleri bulunurken, ayrıca Çataltepe plajı, Duba plajı ve Kleopatra plajı gibi noktalar tercih edilebilir.
Cunda Adasında Ne Yenir?
Çok özel ve klasiğin dışında bir pazar yerine sahip olması ile birlikte Cunda Adası'nda her zaman taze ve başka noktada bulamayacağınız Ege otları, sabunlar, zeytin ve zeytinyağı gibi ürünler bulunmaktadır. Cumartesi günleri kurulan bu pazar ile birlikte Cunda Adası'nda mutlaka denemeniz gereken lezzetler arasında da yörenin özel lor tatlısı ve lor kurabiyesi, Girit mutfağı örnekleri ve sardalyenin benzeri bir balık türü olmasıyla papalina tercih edilmelidir. Ayrıca elbette Ada kültürü içerisinde de Türkiye'nin meşhur Ayvalık tostu ile birlikte balık restoranları, yöresel restoranlar ve deniz restoranları tercih edilebilir.
Gece hayatının da çok keyifli olduğu Cunda Adası’nda şarap evleri, barlar, meyhaneler ve sahil lokantaları sayesinde hareketli bir sezon geçirmeniz her zaman mümkündür.
Cunda Adası Ulaşım Ve Konaklama
Hemen Ayvalık’ın karşı kıyısında bulunan Alibey Ada’sına ulaşım Ayvalık ilçesinden karayolu ile sağlanmaktadır. Yaklaşık 25 dakikalık bir mesafe bulunması ile birlikte taksi, dolmuş, otobüs, motor veya özel araçlar tercih edilebilir. Ayrıca Ayvalık-Cunda Adası arasında her saat başı kalkan motorlar ile deniz ulaşımı sağlanmaktadır.
Cunda Adası'nda konaklama için bugün çok eski yıllardan bu yana ayakta kalmış Rum evleri, taş evler ve tarihi konaklar restore edilerek konaklama işletmelerinde dönüştürülmüştür. Aslında adanın mimarisini oluşturan bu tarihi evler, bugün birer pansiyon olarak hizmet verdiği gibi sadece tarihi açıdan ve keyifli bir gezi için de görülmesi gereken Arnavut kaldırımlar ile çok özel bir yere sahiptir.
Cunda Ada'sına ulaşım için kara yolunu tercih etmek isterseniz Balıkesir Otobüs Firmaları'nı inceleyerek uygun fiyatlı otobüs bileti satın alabilirsiniz. Yine Balıkesir'e tren yolunu kullanarak da ulaşabilirisiniz, bunun için Kütahya-Balıkesir arası çalışan bölgesel tren ile İzmir-Balıkesir arası sefer düzenleyen Karesi Ekspresi'ni kullanabilirsiniz.