Osmanlı Devleti, seneler boyunca İslam’ın bayrağını taşımış ve İslam birliğinin korunması için büyük emek sarf etmiştir. Fetih amacıyla gittiği topraklarda İslam’ın yaygınlaşmasına önder olan Osmanlı Devleti, aynı zamanda günümüze dek ulaşan tarihi eserlerin ortaya çıkmasına da öncülük etmiştir. Bu eserler içinde Bursa Ulu Camii de yer almaktadır.
Bursa Ulu Camii, Osmanlı’nın bayrağı altında inşa edilmiş ve günümüzde bile ülkemizdeki en büyük camiler içinde yer almakta olan bir yapıdır. Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri tarafından hutbesi okunan bu Ulu İbadethane, Bursa ilinin adeta atan kalbi konumunu üstlenmektedir. Ulu Camii, Cami-i Kebir adıyla da bilinmektedir.
Sponsorlu Bağlantılar
1396-1399 yılları arasında yaptırılan Bursa Ulu Camii, 4.Osmanlı Sultanı olan Yıldırım Beyazıt Han tarafından inşa edilmiştir. Sultan I.Beyazıt 1396 senesinde haçlılar ile yapılan Niğbolu Savaşı’ndan önce savaşın kazanılması halinde Bursa iline 20 tane Camii yaptıracağını vaat etmiştir. Savaştan sonra elde edilmiş olan büyük zaferle o dönemin manevi büyüklerinden olan ve aynı zamanda damadı da olan Emir Sultan Hazretleri’nin tavsiyesiyle 20 kubbeli büyük bir cami yaptırma kararı almıştır. Bu nedenle, Yıldırım Beyazıt Han’ın Bursa Ulu Camii, Niğbolu Savaşı’ndan ötürü Cenab-ı Allah’a şükür nişanesi olarak yaptırdığı bir camii olarak bilinir.
1396 senesinde yapımına başlanmış olan Bursa Ulu Camii’nin açılışı, 1399 senesinde adet olduğu gibi bir Cuma gününde gerçekleştirilmiştir. Osmanlı Devleti’nin bir geleneği olarak camilerin açılışında ilk hutbe, padişahın adına dönemin manevi büyükleri tarafından okunurdu. İlk hutbe okuma görevi kendine verilen Emir Sultan Hazretleri, dönemin en büyük maneviyat önderi olan Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri’ni işaret ederek hutbeyi okumasını arz etmiştir.
Manevi sırrını her daim gizleyerek öğrencilerinin eğitimleriyle meşgul olan Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri, Ulu Camii’nde ilk hutbeyi Şeyh Emir Sultan’ın ricasıyla kendisi okumuştur. Hutbede 7 farklı şekilde Kur’an-ı Kerim’deki açılış suresi olan Fatiha Suresi’nin işarı tefsiri yapılmıştır. Somuncu Baba adıyla bilinen Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri’nin büyük bir maneviyatı olduğunun farkına varan cami cemaati, bu Zat’a büyük bir teveccüh göstermiştir. Bursa Ulu Camii’nin açılışının ardından manevi sırrı ortaya çıkmış olan Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri, Bursa’da ayrılmıştır. İlk hutbesi Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri tarafından okunan Bursa Ulu Camii’nin ilk imamı ise mevlidi kaleme almış olan ve ömrünün sonuna dek Ulu Camii’nde imamlık yapacak Süleyman Çelebi olmuştur. İlk müezziniyse Aziz Mahmut Hüdayi Hazretleri’nin hocası olan Üftade Hazretleri’dir.
Her biri dörder kubbeye sahip 5 bölümden oluşan Bursa Ulu Camii, 2215 m2’lik bir alanı kaplamaktadır. Neredeyse eşit büyüklüklerdeki 20 kubbenin ortasında yer alan kubbe açık şekilde inşa edilmiştir. Bu kubbenin alt kısmında on altı köşesi olan büyük mermerden bir şadırvan vardır. Telle örtülmüş bu orta kubbe sayesinde yağmur damlalarının havuzun içinde biriktirilmesi düşünülmüş ve içeri girmekte olan ışık sayesinde de caminin aydınlatmasına katkıda bulunulmuştur. Günümüzde bu kubbenin camekânla kaplatılmasından ötürü yağmur suyunun toplanması işlevi kaybolmuş ancak aydınlatma görevi hala devam etmektedir.
Yüz ölçümü bakımından kendinden daha büyük camilerin olmasına rağmen, Bursa Ulu Camii’ndeki kapalı namaz kılma yeri açısından Osmanlı tarihindeki en büyük camidir. Aynı zamanda Bursa Ulu Camii, erken dönem Osmanlı mimarisi içindeki çok kubbeli camiler içinde en büyük ve en anıtsal olma özelliğini taşımaktadır.
İlk planlandığı zaman cami, medrese, bedesten, hamam, dükkânlar ve meşrutalardan oluşan bir külliye olarak tasarlanmıştır. Daha sonraki devirlerdeyse etrafına şadırvanlar, muallim hane, muvakkithane, müezzin ile muvakkit odaları tarzı yapılar eklenmiştir. Son senelerde bu ek yapılar kaldırılmış, hamamı ise işlevini kaybetmiştir. Cami, medrese ve bedesten etrafında yer alan dükkânlarsa asli görevlerini sürdürmektedir.
Bursa Ulu Camii’nde 3 ana kapı bulunmaktadır. Bunların yanı sıra 1740 yılında açılmış ve 200 seneden fazla kullanılarak sonradan kapatılmış olan Hünkâr Kapısı adındaki kapı da caminin 4. kapısı olarak kabul edilmiştir. 2 minareye sahip olan caminin batı tarafındaki minaresine 2 farklı yolla çıkılabilmektedir. Batı minaresi, caminin inşaatıyla beraber yapılan minaredir. Doğu minaresiyse kaidenin oturacağı alanda Emir Han’ın ahırlarının bulunmasından ve bu alanın Orhangazi Vakfı’na ait olmasından ötürü caminin inşaatıyla beraber yapılamamıştır. Daha sonraki dönemlerde Çelebi Mehmet Han tarafından bu minare inşa ettirilmiştir. Bu gecikme de Yıldırım Beyazıt Han’ın hukuka saygı konusundaki hassasiyeti göstermekte olan bir olaydır.
Cami’deki en büyük hasar 1855’deki depremle olmuş ve 17 kubbesi yıkılmıştır. İçerisindeki şadırvan ile duvarlarında bulunan dev boyutlarda yazılmış hüsn-i hat yazıları, caminin kendine has özelliklerindendir. Günümüzde Ulu Camii’nde 21 hattatın yazdığı 45 levha ile 87 duvar yazısı mevcuttur.
Resimler: E-Yaşam Rehberi Özel Koleksiyonu
Bursa Ulu Cami'yi gezip görmek için Bursa seyahati düşünüyorsanız karayolu, denizyolu ve havayolu ulaşım bilgileri web sitemizde yer almaktadır. Bursa'ya yaşadığınız yerden otobüs yolculuğu ile ulaşmak isterseniz otobüs firmaları ve otobüs biletleri fiyatlarını Bursa Otobüs Firmaları sayfalarımızda bulabilirsiniz. Havayolu ile ulaşım planlıyorsanız Bursa Yenişehir Havalimanı sayfalarımızı inceleyebilirsiniz. Feribot Seferleri sayfalarımız ise deniz yolculuğu planlayanların hizmetindedir. Busa seyahatinizde gezmek için araç kiralamak isterseniz Bursa Araç Kiralama sayfalarımızı inceleyebilirsiniz. Sizlere çok keyifli bir Bursa Ulu Cami ziyareti dileriz.