Ege ve Akdeniz Bölgeleri, Türkiye’nin batı ve güney kıyı şeridinde yer alan iki bölgesi kıyısı bulunduğu denizleri ile aynı adları taşıyor. Ege Bölgesi 90.251 km² lik yüz ölçümüne Akdeniz bölgesi ise 89.493 km² lik yüzölçümüne sahiptir. Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizin turist potansiyeli açısından en popüler iki bölgesi olan Ege ve Akdeniz Bölgeleri’nin nüfus yoğunluğu ziyaret eden tatilciler nedeniyle yaz sezonunda oldukça artmaktadır. Özellikle kıyı şeridi üzerindeki illerde yer alan oteller, konaklama tesisleri, restoranlar, kafeler, eğlence yerleri ve barlar gibi birçok işletme sezonda yerli yabancı turistlere en iyi şekilde hizmet etmek için çalışmaktadır. Kıyı şeridi boyunca, plajlar çoğu organize bir şekilde düzenlenmiş su sporları eğlenceli aktiviteler yapabilmenize imkan tanıyan özelliklere sahiptir. Cennet koylar tesislerden uzak tertemiz turkuaz rengi suları ve yemyeşil bitki örtüsü ile kaplı tabiatın ortasında büyüleyici manzaralara sahiptir. Kıyı şeridindeki tatil beldelerinden organize edilen tekne turları ile koyları, adaları ve yakın konumdaki sahilleri gezebilmeniz mümkün olabilmekte unutamayacağınız güzellikte yerler keşfetmeniz sağlanmaktadır.
Ege Bölgesinde yer alan şehirler; Afyonkarahisar, Aydın, Denizli, İzmir, Kütahya, Manisa, Muğla, Uşak
Akdeniz Bölgesinde yer alan şehirler; Adana, Antalya, Burdur, Hatay, Isparta, Mersin, Osmaniye
Ege Bölgesi’nin metropol kenti İzmir’le yolculuğumuza başlıyoruz. İzmir, İstanbul’dan sonra Türkiye’nin en kozmopolit kentidir. Yüzyıllar öncesine dayanan geçmişi ile birçok antik kentin mirasını barındırmakta. Ege Denizinin kıyısında yer alan tatil beldeleri ve balıkçı kasabaları ile İzmir bölge turizminin de gözdesi. Şehir merkezinde görmeniz gereken en popüler yer Osmanlı dönem padişahlarından II.Abdülhamit zamanında inşa edilmiş olan saat kulesidir. Konak Meydanında bulunan Saat kulesinin mimarı Fransız Raymond Charles Pere olup, yapı dört katlı ve 25m yükseklikte tasarlanmıştır. Padişahın tahta çıkışının 25. Yılına atıf olarak bu yükseklikte inşa edilmiştir. İzmir’e gelindiğinde Saat Kulesine gidip anı fotoğrafı çektirmek ise adettendir. Saat Kulesinden sonra Kemeraltı Çarşısına uğramalısınız. Baharatçılar, kuyumcular, giyim mağazaları, hediyelik eşya dükkanları bu tarihi çarşının ev sahipleri. Burada yer alan Kızlarağası Hanı 18.yy dan günümüze kadar ulaşabilmiş mekanlardan olup dükkanlarında el sanatları ürünleri, halı kilim, dericilerle hediyelik eşyalar satılmaktadır. Özellikle yabancı turistler tarafından ilgi gören bu mekanın açık avlusundaki çay bahçesinde dinlenebilirsiniz. Konak Meydanı’na yakın konumda bulunan Tarihi Asansör bu güzel şehrin manzarasını en güzel görebileceğiniz yerlerden biri. 1907 yılında inşa edilen asansör Musevi bir İzmirli iş insanı olan Nesim Levi Bayraklıoğlu tarafından yaptırılmıştır. Mithatpaşa Caddesi ve Şehit Nihat Bey Caddesi önceden 155 basamaklı dik bir merdiven yapı ile birbirine bağlanmaktaydı. Burada yaşayan aile üyelerinden biri merdivenlerden düşerek yaralandıktan sonra, aile buraya bir asansör yaptırmaya karar vermiş. Günümüzde ise yapının balkonundan İzmir’in güzel manzarası seyredilebilmektedir. İzmir Arkeoloji Müzesi’nde 8500 yıllık geçmişi olan bu şehrin tarihine ışık tutan mirasları görebilir, Smyrna Agora Ören Yeri’ni ziyaret ederek İyon Uygarlığından kalma arkeolojik kalıntıları ve kabartmalı sütunları gözlemleyebilirsiniz. Gündoğdu Meydanı’nda ziyaret edebileceğiniz Atatürk Müzesi, Gazi Mustafa Kemal’in İzmir’e geldiğinde konakladığı, önemli kararların alındığı, 1923 senesinde İzmir İktisat Kongresine ev sahipliği yapan ve Atatürk’ün kullandığı kişisel eşyalarının sergilendiği tarihi bir konaktır. Ayrıca İzmir şehir merkezinde teleferiğe binebilir Balçova üzerinden tepeye tırmanırken İzmir’in eşsiz manzarasını deneyimleyebilirsiniz. Ayrıca bu mevkii de olan kahvaltı mekanlarında keyifli anlar geçirebilir, et restoranlarında lezzetli sunumlar deneyebilirsiniz.
İzmir şehir merkezinin dışında mutlaka görülmesi gereken yerleri arasında Selçuk Efes Antik Kenti, Bergama Antik Kenti, Çeşme Alaçatı, Şirince, Seferihisar, Urla, Foça gibi popüler yerler bulunmaktadır. Teleferikle çıkılan Bergama Antik Kenti Pergamon olarak bilinen Hellenistik dönemin en değerli miraslarından biridir. Hera ve Demeter Kutsal Alanları, Athena Tapınağı, Zeus-Asklepios Tapınağı, Dionysos Tapınağı ile Romalılardan kalma Trajan Tapınağı o dönemde dini sembollere verilen önemi göstermektedir. Şehrin su ihtiyacını karşılamak amacı ile Madra Dağından 14km uzunluğunda döşenmiş künklerle inşa edilen su yolu ise o çağın imkanları düşünülünce hayranlık uyandırıcıdır. Ayrıca dünya üzerindeki en dik yamaca kurulmuş antik tiyatro da Bergama’dadır. Efes Antik Kenti ise UNESCO Dünya Miras Listesinde yer almaktadır. Oldukça geniş bir alana sahip olan Antik Kentte, Arkaik, Prehistorik, Hellenistik Dönem izleri ile Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı mimari eserleri görülebilmektedir. Artemis Tapınağı, Celsus Kütüphanesi, Hadrian Tapınağı, Meryem Kilisesi, Büyük Tiyatro, Stadyum ve Gym, Hamamlar, Yamaç Evler, St John Kilisesi, Mermer Cadde, Bazilika, Yukarı Agora, Domitianus Meydanı, Anıtsal Çeşme, Herakles Kapısı, Traianus Çeşmesi ve daha birçok eser Efes Antik Kenti’nde görülebilmektedir. Bununla birlikte Selçuk ilçe sınırları içerisinde kalan bu bölge de Hristiyan cemaati için çok önemli bir yeri olan ve Hac vazifelerini yaptıkları Meryem Ana Evi’de ziyaret edilebilmektedir. Selçuk ilçesine bağlı Şirince, zeytinlikleri ve portakal ağaçları ile mis kokulu sokaklarında eski Rum evlerinin bulunduğu adı üzerinde şirin kasabalardan biridir. Şirince’nin bağlarından hasat edilen üzüm şarapları eşsiz aromaları ve çeşitleri ile ün yapmıştır. Ayrıca rafine sızma zeytin yağları, zeytin yağından üretilmiş sabunlar, damla sakızı macunu gibi yöresel ürünler de Şirince’den satın alabilecekleriniz arasındadır. Yolculuğumuza Seferihisar ilçesi ile devam edersek burada İyon medeniyetine ait olan Teos Antik Kenti karşımıza çıkacak ve bizi Giritlilerin eserleri ile büyüleyecektir. Özellikle Dionysos Tapınağı antik kentin en önemli durağıdır. Sığacık Kalesi, Seferihisar Ulu Camii bu şirin kasabanın önerebileceğimiz diğer mekanları olup yaz mevsiminde denizin ve tertemiz sahillerin tadını çıkarmak isteyenler için Akkum Plajı İzmir’in en güzel plajlarından biridir. Mandalina ağaçları arasında küçük bir balıkçı kasabası olan Sığacık ise bu coğrafya da cennet olarak adlandırabileceğimiz güzelliklere ev sahipliği yapmaktadır. Seferihisar’dan Urla’ya geçiyoruz. İzmir şehir merkezine 35km mesafede olan Urla, ot festivalleri bağbozumu şenlikleri ile ünlü bir Ege köyüdür. Eşsiz tabiat güzelliklerine sahip olan Urla, Demircili Koyunda muhteşem bir deniz keyfi vadetmektedir. Güvendik Tepesi, Sanat Sokağı ve şair Necati Cumalı anısına ziyaretçilere açılan Anı ve Kültür Evi Urla’da gezebileceğiniz diğer gözde yerlerdir. Urla’dan sonra İzmir Körfezinin en uç kısmında yer alan Çeşme ilçesine dönüyoruz. Turistik otelleri, eğlence yerleri, restoranları mağazaları ve eşsiz doğası ile Çeşme İzmir’in en güzel ilçelerinden biridir. Marina’da yapacağınız bir sabah kahvaltısı Ege’de güne başlamanın en mükemmel yoludur. Çeşme ilçesine bağlı Alaçatı, Arnavut kaldırımlı taş sokakları, butik otelleri, erguvanlı sokakları, restoranları, kumrucuları, dondurmacıları ile ideal tatil beklentinizi fazlasıyla karşılayabilecek beldelerden biridir. Rüzgar sörfünün en iyi yapılabildiği yer Alaçatı’dır. Yılda bir düzenlenen Alaçatı Ot Festivali yöresel organik ürün pazarlarının kurulduğu eğlenceli aktivitelerin düzenlendiği etkinlik olup, binlerce ziyaretçiyi ağırlamaktadır. İzmir’in kuzey ilçelerinden biri olan Foça ise tarihte İyonya medeniyetinin en önemli yerleşim yerlerinden biriydi. Günümüzde ise sakin ve huzurlu ortamı temiz plajları ile şirin bir balıkçı kasabasıdır. Butik oteller, balık restoranları, kafelerle Foça Ege kıyısında görmenizi tavsiye edeceğimiz güzelliklere sahiptir.
Ege Bölgesi’ni tanımaya devam ediyoruz. İzmir’den güneye doğru yola çıktığımızda bu sefer durağımız Aydın ili oluyor. Aydın, Kuşadası, Didim gibi önemli tatil beldelerine ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle yaz aylarında nüfusu üç dört katına çıkan yerleşimlerden olan Aydın, tarihte de önemli medeniyetleri barındırmış bir coğrafya üzerinde yer almaktadır. Romalılardan kalma birçok yapı ve eserin bulunduğu Tralleis Antik Kenti il merkezine 1km uzaklıkta antik hamam, tiyatro ve agora gibi arkeolojik kalıntıların görülebildiği bir ören yeridir. Yine Aydın il sınırları içerisinde kalan Hellenistik dönemin varlıklı kentlerinden olan Aphrodisias Antik Kenti mermer heykelleri ve yapıları ile dikkat çekmektedir. UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Antik Kent özgün mimari eserleri ile göz doldurmaktadır. Didim ilçe sınırlarında gezebileceğiniz Milet Antik Kenti ise Roma döneminden kalma tapınakların, agora ve hamamların yer aldığı bir ören yeridir. Tarihi yerlerinin yanı sıra tabiat güzelliklerinin de ön plana çıktığı Aydın’da yaklaşık 6km uzunluğundaki Arapapıştı Kanyonu trekking, kamp ve kaya tırmanışı gibi aktiviteler için uygun ortamlara sahiptir. Ege Bölgesi’nin en büyüğü olan Bafa Gölü ise etrafı dağlarla çevrili yemyeşil bir ova üzerinde bulunmaktadır. Kaynak sularından beslenen Bafa Gölü, farklı kuş ve balık türlerine de ev sahipliği yapmaktadır. Çevresinde doğa sporları ve karavan-çadır kamp alanları olduğu gibi mesire ve piknik aktiviteleri için de uygundur. Termal turizme hizmet eden Germencik, Davutlar, Söke kaplıcaları yer altı kaynaklarından yeryüzüne çıkan şifalı suları ile konforlu konaklama tesislerinde çok sayıda ziyaretçi ağırlamaktadır. Aydın’ın en önemli tatil beldelerinden Didim, bölgenin en yüksek oksijen seviyesine sahip yeridir. Otelleri, restoranları, plajları tertemiz denizi ve sakin ortamı ile huzurlu bir tatil vadediyor. Didim’in en ünlü plajı Altınkum bölgenin de en iyi plajlarından biridir. Akbük ise orman içinden çıkıp denize inebileceğiniz cennetten bir köşeyi andırır. Tarihsel olarak da popüler olan Didim, Milet Tiyatrosu ve Apollon Tapınağı ile ünlü Didyma Antik Kenti ve Priene Antik Kenti’ni görebileceğiniz bir beldedir. Ülkemizin en büyük yolcu limanlarından birine sahip olan Kuşadası ilçesi Ege Bölgesinin en gözde tatil yerlerinden biridir. Konforlu konaklama tesisleri, otelleri, restoranları, kafe ve barları ile yaz sezonunun en hareketli yerleşimlerindendir. Aydın il merkezine 71km mesafede olan Kuşadası, organize plajları ve masmavi denizi ile mükemmel bir tatil ortamı sağlıyor. Ayrıca Ege mutfağının en güzel lezzetlerini başta zeytinyağlılar ve sebze yemekleri olmak üzere deniz ürünlerinin de bolca yer aldığı Kuşadası sofralarında keyifli bir deneyim yaşayabilirsiniz.
Aydın’dan sonraki durağımız Denizli. Dünya üzerinde eşine az rastlanır güzellikte bir doğa harikasına sahip olan şehir Pamukkale Travertenleri sayesinde yerli ve yabancı binlerce turist ağırlamaktadır. UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alan Pamukkale bembeyaz görüntüsü ile büyüleyici güzelliktedir. Termal suların bu bölgede kalsiyum hidrokarbonat açısından zengin olması sebebiyle yeryüzüne çıktıktan sonra oksijenle tepkimeye girerek kayalıklara bu beyaz görüntüyü verdiği söylenmektedir. Aynı zamanda şifalı olduğuna inanılan bu sular çok sayıda turistin dikkatini çekmektedir. Çok sayıda otel ve konaklama imkanının olduğu bölgeye yakın konumda olan Karahayıt Kaplıcaları da görülebilecek yerler arasındadır. Denizli sınırları içerisinde yer alan Hierapolis Kutsal Kent olarak anılmakta olup Bergama uygarlığından kalma bir antik kenttir. Turizme hizmet veren Keloğlan Mağarası ise Dodurgular beldesinde yer almaktadır. 145mt uzunluğunda gezi platformu bulunan mağaranın akciğer rahatsızlığı için şifalı olduğuna inanılmaktadır.
Sponsorlu Bağlantılar
Denizli’den yine Ege Denizi kıyısına doğru güney istikametine devam ettiğimizde bizi Muğla ili karşılar. Antik Karya’nın en eski yerleşimlerinden biri olan şehir, Ege ve Akdeniz Bölgeleri arasında bağlantı görevi görmektedir. Adeta bir tatil cenneti olan Muğla ili, tertemiz sahilleri, turkuaz rengi koyları, yemyeşil ormanları, konforlu tatil köyleri ve turistik tesisleri ile muhteşem bir yaz tatili geçirmeniz için her imkana sahiptir. Bodrum, Marmaris, Fethiye, Datça, Ortaca, Köyceğiz ve Dalaman en popüler tatil beldeleri olup yabancı turistin özellikle ağırlıklı olarak tercih ettiği yerlerdir. Şehir merkezinde ise Muğla Müzesi antik çağ medeniyetlerine ait eserleriyle ziyaretçilerini beklemektedir. Muğla’nın bir tatil cenneti olduğunu belirtmiştik. Bu şehrin her kıyısı her köşesi güzelliklerle doludur. Fethiye ilçesine bağlı Ölüdeniz birçok kaynakta “Tanrı’nın dünyaya bağışladığı cennet” olarak tasvir edilmektedir. 3km’ye varan sahil uzunluğu ve durgun tertemiz denizi ile huzurlu bir ortama sahiptir. Ölüdeniz’e ortalama 7km mesafede bulunan Kelebekler Vadisi geniş sahili, temiz kumsalı, muhteşem manzarası ve zambaklarla çevrili etrafı ile görenleri hayran etmektedir.
Ortaca’ya bağlı Dalyan’da İztuzu Plajı caretta caretta kaplumbağalarının koruma alanı olduğu gibi muhteşem doğasında bu küçük canlıları görebileceğiniz ender yerlerden biridir. Ayrıca kral mezarları ile ünlü Kaunos Antik Kenti’de Dalyan’da ilgi görmektedir. Kaynaktan çıkan şifalı suları ve çamur banyoları ile Sultaniye Kaplıcaları Köyceğiz ilçesinde termal turizme destek vermekte, Ekincik Koyu yatların demirlediği mavi ve yeşilin en güzel tonlarıyla muazzam bir güzelliğe sahiptir. Muğla’nın en büyük ilçelerinden biri olan Marmaris sahip olduğu tatil köyleri, otelleri ve organize plajları ile bölge turizminde yüksek bir potansiyele sahiptir. İlçe merkezinde daha hareketli olan gece hayatı, barlar ve eğlence yerleri tatilcilere hizmet vermektedir. Marmaris mevkiinde İçmeler, Turunç, Armutalan, Gökova Körfezi, Kleopatra/Sedir Adası, Selimiye, Bozburun mutlaka görmeniz gereken yerler olarak öne çıkarken, tekne turlarına katılarak pırıl pırıl sularında yüzebileceğiniz Börtübet Koyu, Kumlubük koyu, Hisarönü Koyu ve Boncuk Koyu kaçırmamanız gereken güzelliklerdir. Muğla ilinin en popüler yerlerinden biri de Bodrum’dur. Her yıl çok fazla tatilcinin tercih ettiği Bodrum, konforlu konaklama imkanları, organize plajları, gece ayrı gündüz ayrı eğlencelere sahne olan beachleri, barları, kafe ve restoranları ile hareketli yaz tatilinin en gözde noktalarından biridir. İlçe tarihini gözlemlemek isteyenler için Bodrum Kalesi muhteşem manzarası ile bir yarımada kayalıkları üzerinde ayakta durmakta, Bodrum Antik Tiyatrosu ise yüzyıllardan beri konser ve etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır. Marmaris gibi Bodrum’da da tekne turlarına katılarak cennet koyları gezmeniz için olanaklar mevcut. Muğla’da önereceğimiz son yer ise kamp, safari ve doğa sporları tutkunları için. Turgut Köyü sınırları içerisinde kalan Turgut Şelalesi, ormanlık alan içerisinde muhteşem doğası ile kendine hayran bırakırken safari ve kamp için uygun ortamlar sunmaktadır.
Ege Bölgesi’nden Akdeniz Bölgesi’ne geçiş yaparken Burdur iline uğramadan olmaz. Muğla’nın doğusunda Antalya’nın kuzeyinde kalan Burdur hem tarihi ören yerleri hem de tabiat güzellikleri ile dikkat çeken bir ilimizdir. Doğanın sunduğu en etkileyici oluşumlardan biri olan Salda Gölü Ege Bölgesi’nde Maldivlerin ortamını yaşamak isteyenler için birebir güzelliktedir. Turkuaz renkli tertemiz suyu bembeyaz kumsalı ile Salda, korunması gereken değerlerimizdendir.
Yolculuğumuza Akdeniz Bölgesi’nin batısında kurulmuş tarihi ve kültürel mirasları yanında doğa güzellikleri ile de öne çıkan, Türkiye’nin turizm başkenti olarak anılan Antalya ilinden devam ediyoruz. Türkiye’nin en kalabalık 5. İli olan Antalya, Likyalılardan Bargamalılara, Romalılardan Osmanlı İmparatorluğuna kadar yıllar boyu medeniyetlere ev sahibi olmuştur. Antik Kentleri ve Müzeleri bakımından ülkemizin en zengin şehirlerinden biridir. Olympos Antik Kenti, Aspendos, Side Antik Kenti, Patara Antik Kenti, Hadrian Kapısı, Termessos Milli Parkı, Selge Antik Kenti Antalya’nın öne çıkan tarih ve kültür miraslarıdır. Şehir merkezinde bulunan Antalya Arkeoloji Müzesi tarihe ilgi duyan ziyaretçiler için mutlaka görülmesi gereken yerler arasında. Şehir merkezinde ayrıca Kaleiçi, tarihi surların arasında yer alan çarşısı, antikacıları, restoranları, kafeleri ve pansiyonları ile hem keyifle alışveriş yapıp gezebileceğiniz hem de Antalya’ya özgü yemekleri tadabileceğiniz bir yerdir. Bu mevkiide bulunan Selçuklu mimari eserlerinden Yivli Minare yine dikkat çeken eserlerdendir. Şehir merkezinde gezebileceğiniz Antalya Hayvanat Bahçesi ise doğal ortamı ve barındırdığı türler ile özellikle çocukları olan aileler için gözde mekanlar arasındadır. Tabiatın bu kente birer armağanı olan Köprülü Kanyon, Manavgat Şelalesi, Düden Şelalesi, Beldibi Mağarası, Karain Mağarası, Damlataş Mağarası, Çıralı Yanartaş ve daha birçok yer Antalya’da güzelliklerine şahit olacak ziyaretçilerini beklemektedir. Şehrin en büyük plajı olan Konyaaltı Plajı, Kaş’ta İnceboğaz Halk Plajı, Kaputaş plajı, Finike’de Gökliman plajı, Kumluca’da Olympos plajı, Adrasan Plajı, Kemer’de Beldibi plajı, Phaselis plajı, Alanya’da Kleopatra Plajı, Damlataş Plajı, Portakal Plajı, Tersane Plajı Antalya’da tertemiz denizin ve organize sahillerin tadını çıkarabileceğiniz plajlardır. Alanya ilçesi Antalya’nın en popüler tatil yerlerinden biridir. Dim Mağarası ve Dim Çayı Alanya sınırları içerisinde kalan popüler yerlerden biridir. Yine Sapadere Kanyonu, Laertes Antik Kenti, Syedra Antik Kenti, Alanya Kalesi, Arkeoloji Müzesi ve Atatürk Evi Müzesi Alanya ilçesinde görmeniz gereken yerlerdendir. Günübirlik tekne turları ile Fosforlu, Aşıklar ve Korsanlar mağaralarının bulunduğu cennet koyları gezebilir pırıl pırıl denizinde yüzebilirsiniz. Side ilçesinde bulunan Sualtı Müzesine dalabilir, derinliği 20mt’yi bulan su altındaki heykelleri ve Akdeniz’in rengarenk canlılarla dolu denizaltı yaşamını deneyimleyebilirsiniz. Antalya ili Akdeniz mutfağının en seçkin örnekleri ile donatılmış restoranlarında ve otellerinde zeytinyağlılar, sebzeler, et yemekleri, salatalar, mezeler ve tatlılar gibi bu coğrafyaya özgü lezzetlerini dünyaya tanıtmaktadır.
Antalya’dan Akdeniz Bölgesinin doğusuna doğru kıyı boyunca ilerlediğimizde Mersin iline ulaşıyoruz. Mersin, Türkiye’nin en önemli liman kentlerinden biridir. Günümüzden 8000 yıl öncesine kadar uzanan tarihi geçmişi ile köklü uygarlıkların yerleşim yeri olmuştur. Şehir merkezinde kurulmuş olan Mersin Arkeoloji Müzesi kentin köklü geçmişine dair birçok eseri sergilemektedir. Anamur ilçesinde yer alan Anamurium Antik Kenti MÖ 4.yy’dan kalma tiyatro, hamam, su kemerleri, odeon ve mozaikleri ile Hellenistik dönemin izlerini yansıtmaktadır. Şehir merkezine 1km mesafede kalan Yumuktepe Höyüğü ilk yerleşime ait kalıntıların bulunduğu arkeolojik açıdan önemli bir yerdir. İlk buğdayın yetiştiği ilk mührün döküldüğü yer olduğu bilinmektedir. Erdemli ilçesi sınırları içinde kalan Adam Kayalar dağın dik yamacına oyulmuş insan ve hayvan figürlerinden meydana gelmektedir. Mamure Kalesi Bozdoğan Köyü sınırları içerisinde kayalıkların üzerinde inşa edilmiştir. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesinde yer almaktadır. Mut ilçesinde bulunan Alahan Manastırı ise Hıristiyan cemaatinin Hac ibadeti için ziyaret ettiği kutsal mekanlardandır. Tarsus ilçesi yakınlarındaki Eshab-ı Kehf mağarası diğer adı ile Yedi Uyurlar Mağarası yine Mersin’in inanç turizmi için önemli mekanlarındandır. Tabiat güzelliklerine düşkün olanlar piknik yapmak ve doğa yürüyüşüne çıkmak için Tarsus Şelalesine veya Yerköprü Şelalesine gitmektedir. Orman içinde huzurlu ortama ve güzel manzaralara sahip bu iki şelale yaz ayları için en çok tercih edilen yerlerdir. Dağcılıkta tecrübeli olanlar, Silifke ilçesinde Cennet Cehennem Çöküğü denilen iki mağaraya inebilmektedirler. Dağcılığa ilgi duymayanlar ise bölgede bulunan işletmelerde yörük kahvaltısı ve organik ürünlerle nefis bazlamaların tadına bakabilirler.
Akdeniz Bölgesi’nin batısına doğru ilerledikçe Adana iline ulaşıyoruz. Şehir Çukurova’nın hayat damarlarından biri olan Seyhan Nehri üzerine kurulmuştur. Bölgenin en büyük sanayi kentlerinden biri olan Adana tarihi eserleri doğal güzellikleri ve yöresel yemekleri ile de bölge turizmine katkı sağlamaktadır. Dünyanın en eski köprülerinden olan Taş Köprü şehrin simgelerindendir. Halen trafiğe açık olarak kullanılmakta olan yapı şehir merkezinde bulunmaktadır. Sabancı Ailesinin inşa ettirdiği Sabancı Merkez Camii, yine merkezde bulunan en görkemli yapılardandır. Ulu Cami, Adana Arkeoloji Müzesi, Büyük Saat Kulesi, Tarihi Kazancılar Çarşısı, Varda Köprüsü, Misis Köprüsü ve Adana Merkez Park şehri ziyaret edenlerin uğrak noktalarıdır. MÖ 6000’lere uzanan geçmişi bulunan Adana, Hititlerden başlayarak, Asur, Pers, Roma, Selçuklu, Osmanlı gibi büyük uygarlıklara ev sahipliği yapmıştır. Anavarza Antik Kenti Kilikya’nın metropollerinden biridir. Anavarza Kalesi, Hygieia ve Eros tanrı tanrıça heykelleri, Thetys Mozaği Antik Kentin öne çıkan eserleridir. Tepebağ ilçesinde bulunan Bebekli Kilise ise 1800lerin sonundan kalma bir İtalyan kilisesidir. Mimarisi ile dikkat çeken yapı yabancı turistler tarafından da ilgi görmektedir. Kampçılık, trekking ve doğa sporları için Kapıkaya Kanyonu, Belemedik Yaylası ve Akçatekir Yaylası, rafting meraklıları için Göksu Nehri tercih edilebilir. Sevgi Adasının içinde yer aldığı Seyhan Baraj Gölü çevresindeki piknik alanları kafe ve restoranlarla özellikle tatil günlerinde keyifli anılar biriktirmek için gidilebilecek yerlerdendir. Kebapları ile ünlü Adana ili gurme turlarının da vazgeçilmez duraklarındandır.
Adana’dan sonraki durağımız ise Akdeniz Bölgesi’nin en doğusunda kalan Hatay. UNESCO tarafından “barış kenti” olarak seçilen Hatay ili, yüzyıllar boyu Hititler’den başlayarak uygarlıkların izlerini barındırmış ve bu izlerin bazılarını günümüze gelinceye kadar korumayı başarmıştır. Şehir merkezinde yer alan Hatay Arkeoloji Müzesi ilin tarihine en güzel şekilde tanıklık etmektedir. İnanç turizmine en çok katkısı bulunan eserlerden Habib-i Neccar Camii’nin 636 yılında Hz. Ömer’in halifeliği zamanında yaptırıldığı Bizans döneminde kilise olarak kullanıldığı ve sonrasında tekrar camiye dönüştürüldüğü söylenmektedir. Böylece yapı iki dinin cemaatince de kutsal olarak görülmektedir. Aziz Simeon Manastırı ve St. Pierre Kilisesi de Hatay’da görebileceğiniz tarihi yapılardır. Titus Tüneli Roma Döneminde şehri su taşkınlarından korusun diye imparator Vespasian tarafından yaptırılmıştır. Titus Tüneli yakınlarında bulunan Seleukeia Antik Kenti ‘de turistler tarafından oldukça ilgi görmektedir. Beşikli Mağara, Kapalı Değirmenli Şelale ve Reyhanlı Hamamat Kaplıcaları Hatay ziyaretinizde gitmenizi önerebileceğimiz yerlerdendir. Ayrıca Hatay mutfağının özel lezzetlerinden kağıt kebabı, tepsi kebabı ve künefe şehrin restoranlarında mutlaka tatmanız gereken lezzetlerindendir.
E Yaşam Rehberi'nin Seyahat Rehberi Türkiye'nin bölgeleri gezilip görülecek yerleri olarak Türkiye Gezilecek Yerler başlığı altında Ege ve Akdeniz Bölgelerini sizler için tanıtmaya çalıştık. Böylece seyahat etmek istediğiniz yerler hakkında bilgi sahibi olmanız ve yola çıkmadan önce popüler yerleri öğrenmeniz gezi sırasında faydalı olacaktır. Daha fazla bölgeye ulaşmak için Türkiye Gezilecek Yerler sayfalarımıza göz atabilirsiniz.
Adana
Afyon
Antalya
Aydın
Burdur
Denizli
Hatay
Isparta
İzmir
Kütahya
Manisa
Mersin
Muğla
Osmaniye
Uşak